En çok boşanan ülkeler

Divorce kaynaklı ajans tarafından boşanmalarla ilgili yapılan kapsamlı araştırma sonucunda, en fazla boşanma oranına sahip ülkeler listesi belirlendi.
En çok boşanma oranına sahip 30 ülke arasında Türkiye 2.1 boşanma oranıyla 18 sırada yer aldı.
TÜİK’e göre; Türkiye’de 2024 yılında boşanan çiftlerin sayısı ise 187 bin 343’e yükseldi.
Boşanma oranlarına göre en fazla boşanma İzmir’de gerçekleşirken, en az boşanma oranı ise Hakkari’de.
Peki, dünyada durum ne?
İşte o 30 ülkelik listede ilk 20’ye giren ülkeler sırasıyla şöyle:
20– İzlanda (1.9), 19– İsviçre (1.9), 18– Türkiye (2.1), 17– Lüksemburg (2.3), 16– Tayvan (2.3), 15- Finlandiya (2.4), 14– İsveç (2.5), 13– Etiyopya (2.6), 12– Danimarka (2.7), 11– Kanada (2.8), 10– Litvanya (2.8), 9– Nijerya (2.9), 8– Küba (2.9), 7– Ukrayna (3.1), 6– Çin (3.2), 5- Belarus (3.7), 4- Moldova (3.8), 3- Rusya (3.9), 2- Kazakistan (4.6), 1- Maldivler (5.5)
Boşanma sebepleri genelde; aldatma, şiddet, cinsel problemler ve ekonomik sorunlardır.
Kadınların ekonomik özgürlüğünü kazanma oranları, bireysel yaşam isteği de boşanma oranlarında etkili oluyor.
Öte yandan yukarıdaki liste genel boşanma nedenleriyle açıklayamayacak derecede garip.
İlk 20’de dünyanın birçok araştırmasında en mutlu ülke çıkan Finlandiya ya da kişi başına düşen yıllık millî gelirde hep ilk sıralarda yer alan Lüksemburg, en fakir ülkelerden Etiyopya ve Nijerya da var.
Yani bu sıralamayı ekonomik sorunlarla açıklamak güç.
Toprakları işgal edilen ve büyük göç veren Ukrayna’nın yedinci sırada yer alması, Ukrayna’yı işgal eden Rusya’nın üçüncü sırada yer alması da ilginç.
Kazakistan’da ne yaşanıyor, hangi sorunlar var ki, ikinci sırada yer alıyor!
En güzel kumsallara ve tatil konseptlerine sahip olan turizm cenneti Maldivler neden en yüksek boşanma oranına sahip?
Oysa Türkiye, 1978 yılında (1.5) oranıyla dünyada en az boşanma oranına sahip ülkeydi.
1978… 12 Eylül darbesine giden süreçte terörün zirve yaptığı, ülkenin ‘sağ’, ‘sol’ diye ikiye ayrıldığı, insanların yağ almak için uzun kuyruklar oluşturduğu en zorlu yıllardan biriydi.
Şimdi ise ülkemizde boşanma oranlarındaki artış sadece doğum oranlarını düşürmekle kalmadı hane halkı yapısını da değiştirdi.
Evlerdeki kişi sayısı, son 18 yılda ortalama 4’ten 3’e gerilerken, dairelerin ortalama büyüklüğü ise 31 metrekarelik bir azalma göstererek 96 metrekareye düştü.
Boşanmaların birçok nedeni olsa da ve yukarıdaki liste ne kadar garip olsa da şurası çok açık; dünyada toplumun temel direği çekirdek aile kurumu yavaş yavaş çöküyor!
Belki de bundan 50 yıl sonra çocuk sahibi olanlara madalya takılacak!
***
CEP TELEFONLARIDAYANIKLIOLACAK
Avrupa Birliği, özellikle dayanıksız cep telefonu üreten ve bilinçli bir şekilde yedek parça desteği sunmayan şirketlere uymaları gereken belirli standartlar belirlemişti.
Ve beklediğim güzel haber Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK)’dan geldi.
BTK’nın 25 Haziran’dan itibaren yürürlüğe girecek düzenlemesiyle, üretici ve ithalatçılar, cihazların yedek parçalarını en az yedi yıl boyunca temin etmek zorunda olacak.
Cihazların herhangi bir koruyucu kaplama- folyo veya koruyucu kılıf olmadan 45 düşmeyi sağlam şekilde geçmesi taahhüt edilecek.
Ayrıca cihazlar su sıçraması ve çizilmelere karşı da dayanıklı olacak.
Cep telefonu şirketleri yıllardır müşterileri sömürmüştü.
Şimdi daha dayanıklı telefon yapmak zorunda kalacaklar.
***
SATIN ALMASAHİPLEN!
@dyt.hilsu adlı TikTok kullanıcısı, barınaktan köpek sahiplenme sürecini sosyal medyada paylaşınca büyük beğeni topladı.
Petshop’lardan köpek satın almak yerine barınaklardaki köpekleri sahiplendirmeye yönelik kamu spotları ve farkındalık projeleri geliştirmeliyiz.
Hayvan severleri, belediyeleri ve devleti bir araya getirecek, ortak bir güç oluşturacak kampanyalara ihtiyacımız var.
Köpekler üzerinden kutuplaşmak yerine birleştirici ve çözüm üretici bir harekete ihtiyaç var.
Resmi olmayan rakamlara göre 5 milyondan fazla sahipsiz köpek olduğu iddia ediliyor.
Bu kadar çok köpeğe ne barınak ne de kısırlaştırmaya veteriner yeter!
***
ADEMAMCAHAKLI
Adem Algül adlı vatandaş, Karaman’da mantar toplarken 247 gümüş sikke bulunca devlete teslim etmiş.
Ancak kendisine verilen 155 bin 350 lira para ödülünü az bulunca dava açmış.
Mahkemeye gönderilen bilirkişi raporunda ise şöyle deniliyor:
“Gümüş sikkelerinin kıymet takdiri hususunda bir Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bilimine yaşamını adamış bilim insanı olarak herhangi bir fiyat tespiti yapmamız imkansızdır.
Bizler için 1 gümüş sikkenin değeri ufak hatta kırık bir seramik parçasıyla aynıdır. Fiyatı yoktur.”
“Sanki üç kilo hurda gümüş parası gibi bir değer biçildi” diyen Adem amca haklı.
O paraları eritip satsan 155 bin TL’den fazla kazanırsın.
Ülkemizde tarihi eser kaçakçılığını bu kadar yoğun olmasının nedenlerinden biri de ödül miktarının düşük olması.
Evet, fiyat tespiti yapmak zor ama gümüş sikkenin kırık bir seramik parçasından farkı yoktur demek; tarihi eser ya da para bulunca devlete teslim etmeyin anlamına geliyor!
***
Altyazı
“Dünyada herkesin bir mayını vardır, o mayın seni bekler.” (Filler ve Çimen)
Haber Kaynak : SABAH.COM.TR
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”